Yıllar sonra seni yeniden rüyalarıma misafir olunca hatırladım..
Bu sabah.
Sonra yine bana ne demeye çalıştığını düşündüm durdum.. Önce elim gitmedi anılarına dönmeye, sonra mutlaka bir mesajı vardır görmediğim dedim. İndirdim hayatımın rafından seni.
Ölüm yıl dönümünmüş yakınlarda. ''İnsan ne çabuk unutuyor'' diye
geçirdim içimden. Baktım 16 yıl geçmiş gidişinin üzerinden. ''Haksızlık etme
kendine, hala tek kalan o mum yanıyor işte''. Haksızlık etme.
Seni uğurlamaya gelecek cesaretim yoktu. Uzun bir süre de
uğramamıştım yanına.. Sonra beni görmek istediğinde yine böyle bir gecenin
sabahında yanına çağırmıştın .. Sabahına mezarında aldım nefesi.
O gün öyle bir huzur dolmuştu ki içime. Yine onca kafa
karışıklığımın içinde bugün de aynı huzurla kaplı yüreğim.
Yanımda olduğunu, seni son gördüğümdeki gülümsemenle hem de
yanımda olduğunu biliyorum.
Sen gözlerimin içine bakarak veda etmeseydin daha mı kolay olurdu
bilmiyorum. Senden sonra değişen onca şeyle mücadele etmek ne kadar zordu
bilsen.. Gidişin çocukluk hayallerimden birini aldı elimden. Uzun bir süre o
direksiyona oturamadım. Yan koltukta ise çekilmez bir çileye dönüştürdüm durdum
kendimi. Bugün 35 yaşımda en yakın dostunu bi anda hem de gözlerinin önünde
bırakıp gitmeni affediyorum. Ama kırmızı ışıkta geçen o kadını asla! Bugün
yalnızlığımı, aldığım kötü kararları, seni uğurlamaya cesaret edemeyişimi
affediyorum.
Babamı göndermiştim okuma yapılacaktı mezarında. Döndüğünde aynı
kişi değildi babam. ‘’O kadar kötüydü ki; hele babası .. Geceleri mezarlığı gidiyormuş.
İlk gece mezarını kazmış inanmadığından..’’ dedi anneme.. O gün belki de babam
beni sevdiğini öyle güzel anladı ki. Bugün görüyorum olan biteni.. O günden
sonra daha güzel bir baba kıza dönüştürdün bizi.
Bugün görüyorum. Yıllarca ardına sığındığım tüm
bahanelerimi siliyorum hayatımdan.
İyi ki en yakın dostumdun. Takılı kaldığım o yılı artık özgür bırakıyorum. Gidişini affediyorum. Kendimi affediyorum...
Şimdi yüreğim tüy kadar hafif.
Seni çok özlüyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder