Gece Yarısı İtirafları

Bugün kendinize bile itiraf etmekten kaçtığınız şeyleri fısıldayacağım kulaklarınıza..

Ben şimdiye kadar kendim için ne yaptım?

Ya da önce başkaları için ne yaptıklarımızdan başlayayım. Sanırım liste bu yönde daha bir kalabalık.

Maniküre ellerimi tuttuğunda bakımlı görünmek için gittim, neredeyse her defasında.

Pedikür; evet bak o benim içindi. Çünkü lanet olası nasırlardan başka türlü kurtulamazdım.

Saçlarımı değişiklik olsun diye kestirmemiştim mesela.. 

Kıçının arasına kaçtığında yürüyemediğin tangaları neden giydiğini de tartışmayalım.

Beklentiyi neden hep minimum tuttun küçük kız?

Neden ''hayır ben böyle olsun istiyorum!!'' diyemedin.

Neden birilerine hep sen alttan almak zorunda kaldın?

Ayrılık sonrası ödediğin taksitleri hiç açmıyorum.

Tamam ardından kötü konuşma elbet, ne yaşadıysan yaşadın.

Sonuçta güzel zamanlarında olmadı mı o ?

Ama bırak şarkılar ait olmasın onun ruhuna.

Dinleyebil yokluğunda da.

Mutlu olmadığın halde mutluluk gülücükleri vermen peki?

Sayısız yaptığın tatil planların?

Yani evet sen aslında sadece mutlu etmeye çalıştın.

E ama sen hangi ara mutlu olacaktın?

Hesap ödeme! asla diyemem.

O da bir ananın evladı sonuçta.

Hele bir de abin varsa daha iyi anlayacaksın bu dediğimi.

Bittikten sonra binlerce arkadaş taktiklerine kulak asma,

Bak bakalım söyleyenin hayatı ne kadar yolunda?

Velhasıl kendininde bir anadan ve babadan doğduğunu unutarak yaşama.

Birileri yastığa her kafasını koyduğunda seni düşünüyor.

Ya da birileri ayda yılda bir de olsa adını geçiriyor kalbinden ve acıyor deli yüküyle.

Pişman olmasını bekleme kimsenin.

Aldanmayı da sen seçtin zira.

Her şeyin güzelini hatırla.

Tırnakların çapaya dönene kadar yaptırma manikürünü. Ama pedikür önemli bak, yeri geliyor yürütmüyor meret.

 Rahat etmediğin donlardan da kurtul bir zahmet.

Hele o saçların var ya; gözün gibi bak onlara.


Kendinden başka düşman arama kendine.
Fırsat ver adama, senden vakit kalsın ki o da bir şeyler yapsın şu hayatta.

Ben yirmi yedi mevsimdir bilinçli olarak acıtmamış biri olarak, acıma ve acıtma.

Bir de; şu çivi çivi üstüne binerse geçer diye bir mantık var ya hani..Sakın ola o yalana kanma.

Geçmişini sevdiğin kadar geleceğin.

Bu da buraya kadar.