Kayıtlar

Nisan, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mayıs

Resim
Düşlerime kulak verdim dün gece, Geçip giden ömre de selam. Affetmeyi başaramadığım kim varsa, bağışladım. Bağışlamak Tanrıya mahsus falan değil, biliyorum. Büyüttüğüm tüm adamları affettim bir bir. Gideni, küseni, öleni.. Mayıs diye uyanacağız yarın. Ardından haziran ve bir zaman sonra temmuz.. Üstünden 1 yıl geçmiş olacak birçok şeyin. 1 yıl çok uzun bir zaman. Dün gece; Dolabın en köşesine sakladığım rakıyı çıkarttım, Kavun kestim, Biraz peynir koydum yanına. Bu kendimi affettim demekti. Soğudu sol mememin altındaki demekti, Bitti..

Öyle

Keşke yazabilseydim. Ne hissediyorum, nasıl hissediyorum. İçimde oluşan duyguları anlatabileceğim kelimeleri bu defa bulmak çok zor. Eğer bulabilseydim.. İyi görmüyorum gelecek günleri. Hatta gelsinler dahi istemiyorum. Ah Tanrı neden hissettiklerimi yazamıyorum? Ama sen beni anlıyorsun, öyle değil mi? İlk defa bilincimi kaybedene kadar içtim . Hatırlıyorsam nasıl bilincimi kaybetmiş olabilirim? Kahretsin! Yapmayacağıma söz verdiğim ne varsa yine yaptım. Sevgili Tanrım, Etim kopuyor sanki. Mutsuzum. Peki sen bana ne zaman sarılacaksın?

Öpücük

Ne hayatlardan geçtik bir gece yarısı. Ellerimiz kanamış, Umursamamışız. Ayaklarımızı kesmiş sokaklar. Tadını ne çok bıraktık damağımızda sevdiğimiz o adamların, kadınların. Sırf geriye dönmemeye yemin ettik diye hiç pişmanlık duymadan. Üzgünüz ve sanırım yorgun biraz. Mavi sandalyeli o meyhaneyi hayal ederek uyandım her sabah; Her sabah biraz daha gözlerim seni arayarak. Giderse ne yaparsın? Ya biterse bir gün hayatın? Boyundan büyük cümlelerle yaşamaya ne gerek var... Ama işte yine; hazırsın sonunu adın gibi bildiğin o filmi öpmek için dudağından.

Müzeyyen

Çok zaman geçti bizim kazaların üstünden. Hiç unutamadım mesela inatla kırılmamış o bardağı.. Sonra Neşet ve ardından Hollandalı. Müzeyyen kalır belki diye ettiğim dualar, ağzım rakı kokuyor diye mi kabul olmadı?..