Doğum Yeri: Saltuk
Mavi gözlü dedeme …
Bizim büyük bir evimiz vardı..Birde deniz kokusunu içimize
çekip kurduğumuz hayallerimiz.
1916 yılıydı
Selanik’te açtım gözlerimi. Bembeyaz
tenli bir meleğin kollarında büyüdüm. 2 katlı evimizin ahşap merdivenlerinden
koşarak inerdik bahçemize. Bahçemizde kocaman bir elma ağacımız vardı. Bir şey olursa
ona güvenirdim, bizi koruyacaktı. Komşularımız vardı ,yoldan geçerken başımı
okşar, elimize bahçesinden topladığı meyveleri tutuştururdu. Güzel bir hayata
hoş gelmiştim ben, şanslı sayıyordum kendimi.
Bir gün güneş aynı doğmadı. Annem, babam da aynı değildi.
Kimse gülmüyordu. Babamdı sanırım, elimden tutup aşağıya indirdi. Evimizin
kapısını çekti ve avluda son bir kez bıraktıklarımıza baktı. Gidiyoruz artık dedi birisi
ve sesi hiçte sevimli değildi. Elma ağacımıza baktım uzun uzun. Bizi koruması
için yalvardım içimden, ama o da veda etmeye çoktan hazırdı.
Ben, Cavit ile Dimitri ismlerini aynı sanırdım. Düğünüm ahşap
merdivenli evimizin bahçesinde olacak sanırdım, insan doğduğu
yerde ölür sanırdım. … Ben çok yanılmışım.
Tek biz değilmişiz giden. Babamın arkasına saklanıp izledim.
Çok uzun sürdü yolculuk. Bazı insanları denize attıklarını gördüm. Meğer onların
asla mezarları olmayacakmış onu da sonra öğrendim.
Bugün bunları sana torunum yazıyor. Onu da en son 20 yıl
önce gördüm ya olsun. Aklında kalanlarla anlatıyor hissettiklerimi. O zamanlar
beni anlayamamış olduğuna üzülüyor şimdi. Ama bana söz verdi, Saltuk'ta bıraktığım çocukluğumu bulacak ve ona sımsıkı sarılacak benim için.
Veda edemeden gittiğim şehir; evimin merdivenlerinde hala
sesim yankılanıyor mu ? Peki ya kocaman elma ağacımız, hiç üzülmedi mi benim
gidişimi izlerken? Komşu teyzeler benim yerime gelen çocuklara da meyveler verdi
mi bahçelerinden? Hepsi bir kenara kilometrelerce ötede son nefesimi verirken
seni ne kadar özlediğimi hissettin mi hiç? Kırgınlığımı,sevgimi ve deniz kokulu hayallerimi de götürdüm giderken. Veda edemeden...
Yorumlar
Yorum Gönder