Bölüm - 2
Tanrıyla konuşuyorduk ve bana çok ağır bir sır verdi o gün... Eylül 2009 - Antalya/Nevşehir Tanıyan bilir; benim için eylül bir ay değil kendi başına bir mevsimdir. Hatta doğacak olan kızımın adıdır Eylül... Eylül tarifsiz yalnızlığım, yeniden doğuşumdur... Güzel bir sabahtı. Hazırlanıp işe gidilecek, gün içinde Amerika'daki sevgiliyle mesajlaşılacak, akşam olunca da balkonda çay sefasına eşlik edilecekti. Sıradan bir eylül sabahıydı işte.. Yaşanması kolay ve zevkli bir eylül sabahı. Odamdaydım.. Telefonun çalışıyla, boncuk kolyemin kopması eş zamanda gerçekleşmişti. Boncuklar aynı anda, hep bir ağızdan bana anlayamadığım bir dilde fısıldarcasına yerde dağılıyorlardı. Anın etkisinden annemin sesiyle çıktığımı hatırlıyorum. Parmak ucunda yürüyüp yanlarına gittiğimi birde. Sonrası muamma... Arabaya binişimizi, yolculuğumuzu, anneme kaçak bakışlar atışımı hayal meyal hatırlıyorum. Ben her yolculuğa çıkışımda kafamı cama dayar ve bambaşka bir dünya ya geçi...